0
Sunday 14 July 2024 - 15:10

Kebela, Aksa yolu - Türkçe

Story Code : 1147655
Kebela, Aksa yolu - Türkçe
Bismihi Teâlâ.
Kerbela, kalbimin atışları; basiretimin bakışları, muhabbetimin
sesi Kerbela! Ufkumun penceresi, hayatımın ruhu, selim aklımın
gıdası Kerbela! Hidayetin şuaları, velayetin ser tacı Kerbela! Vahdetin
ismi, tağutu tanımanın “elifbası” Kerbela! Kanın, kılıca; aydınlığın
zulmete, hürriyetin zindanın karanlığına galip Kerbela! Hakk ve
hakikatın aydınlığı, Sıratı Mustakim’in ta kendisi, batıl ve sapıklığın
düşmanı Kerbela! İlâhî aşk ve muhabbetinin sembolü Kerbela! Seni
yazmak bana mı düştü, ey Kerbela! O gün sen bir taraf, bütün âlem
küfürden, karanlıktan yana. Kazanan sen ey Hüseyin’in şahidi Kerbela,
kaybedenler onlar, ey Neyneva!
Mazlum Hüseyin’in kıyam mekânı Kerbela. Emri bil maruf nehyi
anil münkerin gerçek hayat hikayesi Kerbela.
Kerbela! Eyyamullahın kıyam günü, basireti açık kullara ışık olan
gün, “kurtuluş günü!” Yemin olsun ki, Musa’yi: “Toplumunu
karanlıklardan nura çıkar ve onlara Eyyamullah/Allah’ın günlerini
hatırlat” diye biz ayetlerimizle göndermiştik. Şüphesiz bunda çokça
sabreden ve şükreden herkes için elbette ayetler vardır. (İbrahim
14: 5)
Musa (a.s.)’nın toplumu o günün kadrini kıymetini bilmediler ve
zilletten zillete duçar oldular. Kerbela’ın anlamını idrak edemeyen
dünya ve makam sevdalıları da, o günden bu güne dek, halkı
Müslüman olan coğrafyanın büyük bir kesimi de hâlâ onun ruhunu,
şuurunu anlamış değiller. Bu nedenle halleri perişan, anlayışları farklı,
tağutlara esir, zillet içinde yaşamlarını sürdürüyorlar ve Emevi İslam
ile övünüp duruyorlar.
Kerbela kıyamını ve ruhunu anlamayan zavallılar, bugün de
halkların çoğu “Aksa Tufanı”n anlamını idrakten yoksun zavallı
seyircilerdir.
Yeri olmadığı için yazmıyorum. O gün Kerbela’nın kıyamını idrak
eden Hıristiyan ve din adamları vardı; bugün de “Aksa Tufanı”nı idrak
eden basireti açık din adamları ve halklar, halkı Müslüman olan
coğrafyanın halkından daha duyarlı kimselerin varlığına şahit
oluyoruz.
Nebi (s.a.a.) sonrası hilafet olayı, Cemel, Sıffin ve Kerbela
vak’asını görmeyen, görmemezlikten gelen basiretsizler, elbette
bugün Gazze’deki Orta doğudaki olaylara seyirci kalırlar. Bunun
yegane müsebbibi, emperyalizme bağımlı olan iktidarlar ve halklarını
ipnotizma eden saraylılar ve saray belamlardır.
Bu coğrafyalarda yaşayan halkların akılları felç, basiretleri kör,
anlayışları kıt, dünya bezirgânlarıdır. Bunlar; ırkçılık, ulusalcılık,
mezhepçilik, particilik, vatani sloganlar, onların gözünü kör, kalpleri
ve kulakları batıl damgasıyla damgalanan ahmaklaştırılmış
meczuplardır.
Kerbela ve Aksa Tufanı’nı kısaca bir mukayese edelim:
1-)Kerbela: İmam Hüseyin ve yarenlerinin Irak’ın Kûfe
yakınlarındaki Kerbela Çölü’nde hicri takvime göre 10 Muharrem
61’de (10 Ekim 680) Emevi Devleti’nin ilk Halifesi Muaviye bin Ebu
Süfyan’ın ölümünden sonra yerine geçen haramzade oğlu, Emevilerin
2’nci Halifesi Yezid bin Muaviye’nin, Hüseyin (a.s.)’in kendisine biat
etmesini istemesi nedeniyle yaşanan vahim hadise. Bu zulme karşı
bütün dünya, sağır ve kör bir seyirci kaldı.
2-)7 Ekim 2023 “Aksa Tufanı”, bir asırlık mazisiyle beraber, son 60
yılın Samiri Siyonizm’inin zulmüne karşı meşru kıyamı. Kıyamın ilk
günlerinde Hilal Coğrafya’nın Direniş Cephesi hariç, bütün dünya
zalimin safında yer alan bir seyirci.
3-)O günkü coğrafyanın kalbi İmam Hüseyin ile beraber iken, kılıcı
Yezid ile beraberdi. Bugün ulusal söylemleriyle HAMAS’tan yana,
ancak ticaretleriyle ve diğer yardımlarıyla Siyonistlerden yana.
4-)Kerbela’nın İmam Hüseyin ve yarenlerinin çadırlarını ateşe
verdiler; bugün Gazze’de ne ev kaldı, ne çadır.
5-)Kerbela’da kucakta bebek olan Ali Askar’ı şehid ettiler, Siyonist
zalimler de çocukları şehit ediyorlar.
6-)Hüseyin’in hanedanı olan Haşimilerden 18 kişiyi şehid ettiler,
erkeklerden çadırda hasta olan İmam Seccad sağ kadı. Amaçları
Haşimilerin tamamnı katletmekti. Siyonistlerin amacı, Gazze halkının
tamamını yok etmek.
7-)İmam Hüseyin’in gümleğini, sarığını ve diğer eşyalarını bir
ganimet olarak her şeyi talan ettiler. Siyonistler de Gazze’de her şeye
el koydular.
8-)Mazlum Sakine’nin kulağındaki küpeyi çekerek sahip oldular
ve kulağını yırttılar. Zalim Siyonistlerin askeri de sırıtarak çalan kolyeyi
eline alarak götürdüğüne de şahit olduk.
9-)Zeynebi Kübra’nın ellerine kelepçe vurarak ve çıplak hayvana
bindirerek şehir şehir Yezid’in sarayına getirdiler. Gazze’de kadınları
ve genç kızları esir alarak tecavüz ediyorlar, sonra da zindan da
işkenceler maruz bırakarak, tek bir Filistin kalmayıncaya kadar katliam
yapıyorlar.
10-)İmam Hüseyin’i ve 72 yarenini şehit ederek, İlâhî ve Nebevî
İslâm’ın kökünü kazdıklarını zannettiler. Ancak o zalimlerin tamamı
yok olup gitti; fakat hakka batıl katılarak miras olarak bıraktıkları
İslam, hâlâ devam etmektedir. Elbette zalim Siyonistler, muhakkak
yok olup gidecekler; kalanlar ise, dünyanın muhtelif yerlerine
dağılacaklar; ancak basireti açık olanlar ve kalbi taşlaşmış olan
milletler bile bu fesatçılardan kurtulmak için sonunda onları yok
edeceklerdir. O günler pek yakındır.
11-)İlâhî ve Nebevî olan İmam Hüseyin’in Mektebi, 1400 yıl sonra
İran halkı arasından çıkan Humeyni (r.a.), İlahi gaybi yardımlarıyla ve
fedakâr İran halkın desteğiyle inkılap gerçekleşmiş oldu. Asıl inkılabın
ayak seslerini duyuyoruz ve muhakkak gerçekleşecektir; çünkü İlâhî
va’addir. (Enbiya 21: 105)
12-)Zalimler tarafından Siyonistlere her türlü destek verildi;
Kerbela’da olduğu gibi hiçbir şey bırakmadıklarını zannedenler yok
olup gittiler; Siyonistler de yok olup gidecekler ve Filistinliler devletini
kuracaklar, hep beraber Mescid-i Aksa’da namaz kılacağız, inşallah.
Çünkü Hayber’i fetheden Ali’nin varisleri kıyamda!
Ey zalimler bilin ki, biz, İslâm’ın gerçek varisleri olan Ehl-i Beyt
Mektebi’ni şiar edinen şehadet ehliyiz. Bir ölürüz ve bin diriliriz!
Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar; halbuki
(Müslüman görünen) kâfirler kerih görse/hoş görmese bile, Allah
nurunu tamamlayacaktır.(Saff 61: 8)
Şüphesiz, Allah’ın, Rasûlullah’ın ve Ehl-i Beyt (a.s.)’in yolu Sırat-ı
Mustakimdir. Biz, sadece ona talibiz ve Kaim’imizi bekliyoruz. O da,
Allah’ın izniyle kıyamını ilan edecek ve yeryüzünde adalet hâkim
olacaktır. Allah’ın en büyük ve son hücceti gelmeden önceki cihadımız
ve şiarımız ise, şudur: “Her gün Âşura ve her yer Kerbela.”
Ahmed MUHTÂR
Ankara-10.07.2024
Comment