0
Tuesday 2 April 2024 - 14:51

KADÎM İKİ BİD’AT - Türkçe

Story Code : 1126312
KADÎM İKİ BİD’AT - Türkçe
                                              
   Bismihi Teâlâ.
        Nebi sonrası, tertemiz İlâhî İslâm dinine o denli bid’atler sokuldu ki, insanın aklı duruyor. Hangi birisini
anlatayım ki? Sanki bu din bid’atler dinidir.
       Rasûlullah (s.a.a.)’ın ve Ehl-i Beyt imamlarının bütün  uyarmalarına rağmen, halkı ahmaklaştıran iktidarlar ve onların sofra kırıntılarıyla beslenen bel’amların gayretleriyle, bid’atler bütün canlılığıyla halkın yaşamına girmişlerdir. Hem de dini bir vecibe olarak.
        Rasûlullah’ın zevcesi Aişe’den:
        Rasûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: “Kim bizim bu dinimizden olmayan bir şeyi sonradan ortaya koyarsa, o redddedilir.”(S.Müslim, Akdiye,17,S.Buhari, Sulh, 5)
        Cabir b.Abdullah diyor ki:
        Rasûlullah (s.a.a.) bir hutbesinde bize şöyle buyurdu:
        “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabı’dır. Yolların en hayırlısı/iyisi Muhammed’in yoludur. İşlerin en kötüsü (ise,) sonradan uydurulanlardır. Ve her bid’at dalâlettir/sapıklıktır.(A.İbn Hanbel,III,310)
        Abdullah b.Abbas’dan:
        Rasûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmştur: “Allah, bid’atını bırakmadıkça bid’at sahibinin amelini kabul etmeyi reddeder.” (İ.Mace, Sünnet,7)
        Allah Teâlâ ise:
        Şüphesiz bu benim Sıratı Mustakim olan yolumdur/bana yönelmiş olan yolumdur. Öyleyse ona tâbi olun. Sizi O’nun yolundan ayıracak yollara tâbi olmayın. Umulur ki siz takva sahibi olursunuz.(En’âm 6: 153)
        İşte bu, sizin Rabbiniz Hakk olan Allah’tır. O halde Hakk’tan sonra dalâletten/sapıklıktan başka ne var? Artık nasıl hâlâ çevriliyorsunuz? (Yunus 10: 32)
        Nebi sonrası, bid’atler sağanak yağmuru gibi dine serpiştirildi. Her iktidar onlara sımsıkı sarıldı ve halkı onlarla oyalayıp durdular.
        Bu kadim olan bid’atlerden sadece ikisini basireti açık olanlara beyan edeceğim:
        a-)Rasûlullah (s.a.a.) hayatta iken Medine’de bizzat teravih namazını tek başına kılmış ve halkı da teşvik etmiştir. Ne acıdır ki, ülkenin ikinci halifesi olan Ömer el Hattab’ın eliyle ihdas edilen bid’atle teravih namazı o günden bugüne dek, cemaatle eda edilmektedir.
        “Ömer, Ramazan ayında Medine camilerinde geceleyin terâvih kılınmasını ve onlara Ubeyy b. Ka’b’ın arkasında namaz kılmalarını emretti. Ömer ülkenin her tarafına aynı şeyi yazıp buyruk verdi.”(İbnu’l-Esir,el-Kâmil fi’t-Tarih, c.2, s.448,Bahar y.İst.1985)
        İbn-i Şebab der ki: Rasûlullah’ın vefatına kadar terâvih namazı cemaatle kılınmadı. Ebu Bekr’in hilâfetinde ve Ömer’in hilâfetinin ilk zamanlarında da böyle devam etti.(İ.Mâlik, MUvatta,c.1,s.146, H.2, Al-tuğ y.İst.1982)
        b-)İkinci halife diyordu ki:
        “Rasûlullah (s.a.a.)’ın zamanında üç şey vardır ki, ben onları yasaklıyorum, haram ediyor ve onları yapanları cezâlandıracağım: Kadınlar  mut’ası, hac mut’ası ve “Hayye alâ hayr’il amel.”(Allame Şerefüddin, Gerçekler Işığında Birliğe Doğru, s.122,Mir k. 2005,dip not)
        Müezzin Ömer’e gelerek kendisini sabah namazına çağıracaktı, uyuduğunu görünce:
        “Essalâtu hayrun münennevm” (namaz uykudan hayırlıdır) dedi. Bunu işiten Ömer bu sözü sabah namazı ezanına ilâve etmesini emretti.”(İ.Malik, Muvatta, Namaz babı,c.1,s.91,H.8, Al-tuğ y. İst.1982) Ve diğer kaynaklar…
        Ey ümmet! Uyan ve Ehl-i Beyt imamlarına yönelerek Hakk’ı ve hakikatı yaşa! Yorgunluğu bırak!
        Aklı eremeyen basiretsiz cahiller diyebilirler ki:
Ehl-i Beyt mektebinin ezanında da “Aliyyen Veliyullah” bid’atı yok mu? Bu söylem, cahillerin söylemidir. Hangi Ehl-i Beyt mektebi mensubuna: “Bu ezanın bir parçası mıdır?” diye sorulsa, elbette “hayır” diyecek ve ilâve edecek ki: “Bazı insanlar, Ali (a.s.)’nin velâyetini veya imametini inkâr ediyorlardı. Bazıları da, haşa Ali’nin Allah olduğunu iddia ediyorlardı. Bu iki iddiayı bertaraf etmek için “Aliyyen Veliyullah” lafzı ezana ilâve edildi ki, bu güzellik hala devam etmektedir!
 
            Ahmed MUHTÂR
        26 Mart 2024-ANKARA 
            
       
 
Tagged
Ehl-i Beyt
Comment