0
Sunday 30 July 2023 - 14:56

Kerbela - Türkcə

Story Code : 1072674
Kerbela - Türkcə
Bismihi Teâlâ.
        Allah Teâla, Kelâmı’nda şöyle beyan ediyor:
       Görmüyorlar mı ki, mutlaka onlar her sene, bir veya iki defa fitneyle/imtihan ediliyorlar da sonra tövbe etmiyorlar ve tefekkür edip/düşünmüyorlar. (Tevbe 9: 126)
        İmtihan, kulun gerçek kimliğini ortaya koyan, meydana çıkaran mihenk taşıdır. İblisin imtihanı: Meleklerle beraber Adem (a.s.)’e secde etmesiydi. Ancak İblis hariç meleklerin hepsi secde ettiler. İblis, imtihanı kaybedenlerden oldu ve Allah’ın ebedi lanetine maruz kaldı. (Bakara 2: 34, Nisa 4: 118)
        İbrahim (a.s.), Allah’ın seçilmiş kulu, nebisi, rasûlu, halili/dostu ve azm/büyük nebilerindendi. Allah Teâlâ, bütün bu makamların üstünde ulvi bir makam olan imamet makamıyla mükâfatlandırmak istedi ve onu bir takım kelimelerle imtihan etti. O da imtihanını başarıyla tamamladıktan sonra, “seni insanlara imam kıldım” buyurdu. (Bakara 2: 124)
        Ayet-i kerimenin tamamı şöyle:
        Hani onun Rabbi, İbrahim’i birtakım kelimelerle imtihan etmişti. O da onları tamamladığı zaman(Allah İbrahim’e): “Şüphesiz, ben seni insanlara imam kılacağım” dedi. (İbrahim bu büyük makamı idrak edince) “Ya zürriyetimden olanlar?” deyince (Allah: Sadece) “Zalimler benim (bu) ahdime nail olmaz/ulaşamaz” dedi. (Bakara 2: 124)
        Bazıları kabul etmezse bile, İmam Hüseyin İbrahim (a.s.)’in zürriyetinden olan aşkın ve muhabbetin şehidi bir imamdır.
        Allah Teâlâ onu, ebedi olan özel cennetiyle mükâfatlandırmak için Kerbela/Kerb-u bela ile imtihan etti. O da, zalimler tarafından kirletilen İslâm yerine Ğadir-i Hum da İmam Ali (a.s)’nin velayetini ilan eden İslâm için kendisini, Haşim oğullarından on sekiz kişiyle beraber yetmiş iki yaranını feda etti ve başarılı bir şekilde imtihanını yerine getirdi.
        Maide 5: 3. Ayette:
        Bugün kâfirler/inkâr edenler, sizin dininizden umut kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, Benden krkun! Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak bu İslam’dan razı odum…(Maide 5: 3)
        İşte İmam Hüseyin (a.s.), ayetin işaret ettiği gibi “bu islam” için kendisini Allah’a sattı/rehin verdi ve aşkın kurbanı oldu. Zira gerek nebi sonrası Müslüman halkın yaşadığı coğrafyanın büyük bir kesiminde olsun ve gerekse bugünkü coğrafyanın ekserisin de yaşanan İslâm, hakka batıl karıştırılmış bir İslâm’dır.
        Nebi sonrası, dünya sarhoşlarının zalim iktidar sahipleri ve onların kemik yalayıcı bel’amları kötülüğü emrederken, Ehl-i Beyt imamları ve “cennet gençlerinin efendisi” imam Hüseyin (a.s.), iyiliği emretme adına Allah için nefsini feda ediyordu. Dünyaperestler, korkaklar ve cehaletin kurbanı yobazlar o gün İmam Hüseyin (a.s.)’i yalnız bıraktıkları gibi, atalarının sünnetini sürdürenler de elbette bugün onu tanımazlar ve tanımak da istemiyorlar. İnternet sitelerine bir bakınız kimisi: “Kerbela olayı, ezeli kaderin kurbanı”, “Aşûrâ” diyeceklerine, “aşüre” diyorlar ve daha neler neler; akıl nimetini tatile göndererek katil Yezid’in safında yerini alıyorlar. İbn Teymiye’nin külliyatını okuyanlar onun da Muaviye ve Yezid’le aynı safta olduğunu göreceklerdir. Bazıları, “Kerbela vak’ası gerçektir. Ancak olay bitmiştir; gündeme taşımanın ne anlamı vardır?” Kur’an-ı Kerîme’nin üçte birinden fazlası kıssalar değil mi, niçin okuyorsunuz veya neden ibret almıyorsunuz? Elbette böyle kirli bir bilgi ile doğruları yakalamak bir hayli zordur. Bu nedenle Ehl-i Beyt Mektebi’ne Allah rızası için gönül rızasıyla iman edenler salih amelleriyle Allah’ın dinine, onun yeryüzündeki nebi Ahmed (s.a.a.)’e ve onun tertemiz Ehl-i Beyt imamlarına kir değil, süs olmalıdırlar!
        Dünya sarhoşları kaybedenlerdir. Onları ve atalarının kirli sünnetini sürdürerek “biz de onları seviyoruz” gibi içi boş bir söylem ile oyalanan veya mutmain olanlar da kaybedip aldananlardır. Perdeler kaldırıldığı zaman elbette pişman olacaklardır, ancak pişmanlıkları fayda vermeyecektir.
        Hizbullahî olmayan, Muhammed (s.a.a.)’in, Ali (a.s.)’nin veya Hüseyin (a.s.)’in şiası/taraftarı olmayanlar kendilerine yazık edenlerdir. Kendisine yazık edenler ise, İslâm’ın tadını asla alamazlar. Unutmayınız ki, her nebinin şiası vardır. Mesela Musa (a.s.)’nın şiası gibi.(Kasas 28: 15)
        Züber’den: (Rasûlullah:)
        “Benim Ehl-i Beyt’im tıpkı Nuh’un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur, terkeden boğulur.” (Cem’ul Fevâid,c.5,s.194,H.9016,İz y.İst.1996)
        Ali(a.s.)’dan:
        Rasûlullah (s.a.a.) buyurdu: “Ben ilmin şehriyim, Ali onun kapısıdır.”(Taberi Tarihi, c.4,s.105, Sağlam y.İst.tarihsiz)
        Ey insanlar! Geçmişiyle hesaplaşmayan, sorgulamayan, yitiğini yittiği yerde aramayanlar hüsranda olanlardır.
        Ali Şeriati’yi takdir edip de ötesini görmeyen ya da görmek istemeyip sözde okuyanlar! Öyle bilin ki, Ali Şeriati alim bir kişinin oğlu ve Ehl-i Beyt Mektebi’nin küçük bir halkasıdır.
        Sonra Kerbela bir kıssa, bir oldu bitti de değil, o, Adem (a.s)’dan beri devam eden inhirafın, bozulmanın, ihtlâfın ve kirli batıla karşı kıyamın kurban sembolüdür. O, Allah’a aşkın, muhabbetin ve dünyanın sarhoş tağutlarına karşı kıyam nişanesi!
          Ey Adem’in, Nuh’un, İbrahim’in, Musa’nın, İsa’nın, Nebi Ahmed (s.a.a.)’in, Ali’nin varisi Hüseyin! Ey vahdet bayrağını taşıyan ve yüz yirmi dört bin İlâhî hüccete taş atanlar (Kehf 18: 22). Siz Hüseyin (a.s.)’ı tanıyamadınız ve tanımak da istemiyorsunuz!
        Hüseyin'in dini, bizim dinimiz.
        Yolu, bizim yolumuz.
        Mektebi, bizim mektebimiz. Çünkü o, Allah ve nebi Ahmed (s.a.a)'in dini için kıyam etti. Onun şiarı olarak bizim için  "Her gün aşûra ve her yer Kerbela"dır.
        Ey Kerbela, ey Kerb-u Bela! Ogün seni ve senin mazlum Hüseyin (a.s.)’i tanıyamadılar ki, bugün seni tanıyabilsinler. Çünkü kirli bilgi ile nemalanan iktidar despotlarının dünyayı yeşil gösermelerinin sonucu, insanlar da dünya sarhoşunun aptalları oldular!
        Allah’ın rızasını dileyerek, gönül rızasıyla Hüseyin’e gönül verenlere selâm olsun!
                    Ahmed MUHTÂR
9 Muharrem 1445/27 Temmuz 2023-ANKARA
Source : İslamtimes
Tagged
kerbela
Comment