Islam Times - AKSA TUFANINI KİM KAYBETTİ - Türkçe

İslamtimes - Zalimler plan, program yaparlarken, tuzak
kurarlarken, Allah’ın yürürlükteki Sünnetullah’ı da
işlemektedir.

Bismihi Teâlâ.
Allah Tebareke ve Teâlâ, bir ayet-i kerimede insanı
şöyle beyan ediyor:
Ve size, sizin O’ndan istediğiniz her şeyden verdi.
Eğer Allah’ın nimetini sayacak olsanız, onu
sayamazsınız. Şüphesiz ki insan çok zalim ve
kâfir/nankördür. (İbrâhîm 14: 34)
İnsan, “çok zalim” bir varlıktır. Kendisini güçlü
gördüğü zaman, hem küfrü artar, hem de zulmü.
Kudurmuş it gibi sağa-sola saldırır. İcabında yavrusuna
bile zulmeder. O, nimet içinde ebedi olarak kalacağını
zanneder. Nankör ve açgözlü olduğu için bütün
dünyaya sahip olsa bile, ikinci bir dünyaya sahip olmak
ister. Çünkü insan, pek aceleci(İsrâ 17: 11), hırslı,
huysuz ve tamahkârdır. (Meâric 70: 19)
Bir asra yakın bir süredir, Samiri Siyonizmin
mazlum Filistin halkına yapmadığı zulüm kalmadı.
7 Ekim 2023 tarihide Filistin halkının şanlı kıyamıyla
başlayan “Aksa Tufanı” ve sonrasına, zalim Siyonistlerin
Gazze’deki zulmüne bütün alemler şahit oldu. Hunharca
şehid edilen binlerce çocuk, kadın, yaşlı, malul ve diğer
yiğitler. Bombalanan ve viran edilen evler, mescit,
kilise, okul, üniversite, hastane ve kültür varlıklar. Aç,
susuz, ilaçsız binlerce insan; yıkıklar altında kalan cansız
bedenler. Sudan, banyodan, tuvaletten ve giyecekten
mahrum insanlar. Isınmadan yoksun, hicrete kapalı
yollar, yedi kat semaya yükselen feryatları duymak
istemeyen saraylılar ve kör gözler, sadece izlediler. Ya
da ahmaklaştırılmış halklarını tatmin etmek için içi boş
söylemler.
Bütün bu acılara rağmen zalimler tarafından
savrulan tehditlere karşı kahramanca direnen Filistin,
Hizbullah, İran, Irak, Yemen ve basireti açık dünyanın
hür insanları bıkmadan direndiler ve hâlâ direniyorlar.
Akibet ise, adaleti, hür düşünceyi, hür yaşamayı
savunan ve zulmü lanetleyenlerin olacaktır.
Genellikle savaşlar, tarafların birinin mağlubiyetiyle
sonuçlanır. Ancak İblis misali, kibrinden dolayı yenilgiyi
içine sindirmeyen Samiri Siyonistler ve taraftarları,
cephede masum sivil insanları öldürmekten ve her
tarafı harabeye çevirmekten başka bir varlık
göstermeyen teröristler, kurtuluşu (!) terör eylemlerini
yapmaya yöneldiler. İran’nın Kirman eyaletinde, Kasım
Süleymani’nin şehadetinin dördüncü yıldönümünde (3
Ocak 2024’de) 84 masum insanı ve 02 Ocak 2024’de
Beyrut’ta Salih Arûri başta olmak üzere altı kahramanı
şehit ettiler.
Fakat açık bir basiretle bugüne dek, sonuca, bir göz
atalım:
Zalimler plan, program yaparlarken, tuzak
kurarlarken, Allah’ın yürürlükteki Sünnetullah’ı da
işlemektedir. Her zaman Allah’ın tuzağı, zalimlerin
planını boşa çıkarmıştır. Bu, bazen aleni olur ki, insanlar
ibret alsınlar. Bazen de perde gerisinde tecelli eder ki,
bunu da ancak basireti açık olanlar idrak edebilirler.
Şöyle ki:
a-)Samiri Siyonistlerin devasa askeri teknoloji
üstünlüğü, Hizbullah ve Hamas’ın sabırlı direnişi
karşısında iflas etti.
b-)Siyonistler, askeri bir başarı elde edemediler;
sadece acizlikleriyle sivilleri şehit ettiler ve evleri
bombalayarak virana çevirdiler.
c-)Siyonist ordunun psikolojisi çöktü; gerek HAMAS
ve gerekse HİZBULLAH’ın askeri kanadı ile halkların
morali tavan yaparak, zafer işaretlerine çokça şahit
olduk.
d-)Ahlâkî olarak Siyonistlerin gerek ordusu ve
gerekse hükümet ve medyası HAMAS’ın önünde diz
çöktü.
e-)HAMAS, bu ahlâkî davranışıyla, basireti açık
dünya kamuoyunun vicdanında taht kurdu.
f-)Samiri Siyonistlerin ve halkı Müslüman olan
münafık iktidarların maskesi düşürüldü. Onlar ve bütün
desteğini esirgemeyen ABD ve AB taraflarının desteğini
kaybederken, HAMAS dünya genelinde taraf kazandı ve
milyonlarca Filistinli doğdu.
h-)Bu savaşta HAMAS, Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi (BMGK) ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun
gerçek kimliğini ortaya çıkardı.
i-)Siyonistler ekonomik olarak maddi ve manevî
çöküntü yaşarken, HAMAS sadece maddî yıkıntı ve sivil
kayıpların dışında moral olarak son derece yüksek.
k-)Bu kıyamla beraber, dünya genelinde basiretli
insanlar arasında zulme karşı büyük bir bereket
patlaması oldu.
l-)Hilâlin bir ucu olan HAMAS ve diğerleri arasında
kararlılık devam ederken, şer cephesinde çöküntü,
inhiraf, ihtilaf, yalan haber ve dünya menfaati öne çıktı.
m-)İspanya dışında, Büyük şeytan ABD, İblis başı
İngiliz ve diğer AB topluluğu göre mağduru Siyonistleri
gösterirlerken, dünya genelindeki basireti açık vicdanlı
insanlar ise, mağdur HAMAS ve hilal cephesinin yanında
dik duruş sergilediler.
n-)Sözde insanlığa öncülük eden, demokrasi, insan
hakları ve adalet savunucularının güvensizliklerinin
sayısı arttı ve mazlumların dayanışması öne çıkarak yeni
arayışlar sembol oldu.
o-)Üst üste yapılan Türk Dünyası, Arap Birliği, İslâm
Birliği toplantılarının fiyasko ile neticelendiğini, az da
olsa gören ve yön değiştirenler oldu.
p-)AA 25.12.2023 tarihindeki bir haberinde: “Ürdün
ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Kral 2.
Abdullah’ın talimatı doğrultusunda, Gazze Şeridi’ndeki
Ez-Zeytun Mahallesi’nde Azizi Porphyrius Kilisesi’nde
mahsur kalanlara (800) Noel öncesinde havadan yardım
malzemesi ulaştırıldı.”
Bu habere sevindim. Ancak şunu sormak
hakkımızdır: 2.Abdullah ve halkı Müslüman olan Ehl-i
Sünnet coğrafyasının diğer liderleri onlarla beraber,
mazlum Filistin halkına havadan neden yardımına
koşmadı ve koşmuyor? Belli ki, hepsi bağımlıdırlar.
Halkların bunları görmesi gerekmez mi?
r-)İran, Irak, Yemen, Suriye, Lübnan ve Filistin de
binlerce insan şehit oldu; fakat onlardan kat kat insan
Dünyanın genelinde İslâm ile tanışarak ihya oldu. Bir
daha şahid olduk ki, gelecekte, halkı Müslüman olan
coğrafyanın kör insanlarıyla ve atalarının kirli mirasına
sımsıkı sarılanlarla değil, basireti açık, gönül rızalarıyla
ve hür iradeleriyle mukaddes İslâm’ı kabul eden ve
köprü görevini üstlenen müstebsirinlerle beraber büyük
inkılab için cihad edeceğiz, inşallah! Çünkü O, sebep ve
vesileleri yaratmaya Kâdir’dir!